Laylaylom galiba bize göre gezmeler

Her sıradan insanoğlu gibi benim de arada kırostik damarım kabarabiliyor. Başlık ondan böyle oldu. Yoksa normalde boş vakitlerinde neyşınıl cografik de karıncayiyen belgeselleri izleyip, her gece uyumadan önce mutlaka Nietzsche okuyan (ağlarken mi ne yazdığı bir kitap varmış onu henüz okumadım *), bittabi sürekli Pink Floyd (parçalarını Serdar Ortaç pek güzel coverlar)  olsun, Tchaikovsky olsun kaliteli müzikler  dinleyen bir insanım.

Uzun lafın kısası bizim tayfa geçtiğimiz Cumartesi Annecy'ye gittik. Cenevre semalarında güneşten uzak yaşaya yaşaya iyice beti benzi atan bedenlerimiz birazcık güneş görsün, gölde yüzer, yorulunca çimlere yayılırız dedik. Evrene güzel enerjilerimizi gönderdik. Gönderdik de, Evren, Enerji, Secret, Falan ve de Fistan beni çok büyük hayal kırıklığına uğrattı! Daha havlularımızı sererken arının teki geldi, o kadar insanın içinde bacağımın orta yerinden soktu. Böyle bir acı yok. Sinsi, durup durup kendini tekrar hatırlatan bir acı. Neyse öyle sakatoş sakatoş suda bir iki kulaç attım. 

Biz tamamen 'Hava güzel, hadi Annecy'ye gidelim.' diye yola çıkmış, gelişine göre yaşayan bir grup insandık. Fakat hayat planlarını yine bize hiç bir şey sormadan yapmıştı. Tam çimlerde yayılmış keyif çatıyorken 'Bugün Annecy festivali var. Lütfen çimleri, gölün etrafını boşaltın' mealinde anonslar geçilmeye başladı. Peki dedik. Hayat bizi neden yoruyorsun? dedik. Kalktık şehir merkezine doğru yürüdük. Bu arada da bol bol fotoğraf çekildik. Siyah beyaz fotoğraflar tarafımızdan evrene gönderilen ve evrenin yanlış algıladığı enerjiye, renkli olanlar ise her zaman her yerde eğlenebilite kapasitemize göz kırparak bu postta yerlerini aldılar.



Hepinize gönderdiğiniz enerjinin evren tarafından doğru algılandığı bir hafta diliyorum :)

* Nietzsche Ağladığında- Irvin D. Yalom

14 yorum:

  1. ne güzel gezmişsiniz, ne güzel eğlenmişsiniz ^.^

    YanıtlaSil
  2. Anam ya, geçmiş olsun. Şu cüsseme bakmadan, utanmadan, en korktuğum hayvanın arı olduğunu söylemek istiyorum. Bir keresinde ensemden tişörtümün içine eşek arısı düşmüştü, sırtımı haşat etmişti. Çocukluk travması gibi bir şey artık bende o, kimsenin başına gelmesin arı sokması!

    Fakat ne güzel de gezmişsiniz =)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla 25 yasina kadar hic sokulmamistim arilar tarafindan da su son 3 yilda 3 kere soktular sagolsunlar :)))

      Sil
  3. hehehe olur bazen böyle şeylerrr.. ama olsun bak her şeye rağmen çok tatlı kareler gördüğüme göre her şey güzel geçmiş demek ki..

    sevgili evren lütfen bizi doğru düzgün anlar/algılar mısınnn (:

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet her seye ragmen guzeldi. O yuzden zaten lay lay lom galiba bize gore gezmeler :) Arilar bile keyfimizi kaciramaz :P

      Sil
    2. aynennnn öyyyllleee :)
      yeterli mutlu olmak istesin insannn :)

      Sil
  4. Cok gecmis olsun canim arada bir ari sokmasi faydalidir derler ama insanin cani yandimi ari mari dinlemiyor:)yine de cok sükür birseyin yok arilara karsi alerjin olsaydi kendini hastanede bulurdun
    sana bol bol gezmeler canim kal saglicakla♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir yararini goremedim henuz :)) surekli kasinan bir yara izi birakti geride haylaz ari!

      Sil
  5. İtiraf ediyorum, arıdan çok korkarım. Görünce içimden kaçmak gelir. Özellikle de sınıfa arı girerse... Korktuğumu belli etmem tabii ki, ama içimde kaçma dürtüme bir savaş açarım.

    Güzel gezmişsiniz, umarım daha da güzel gezersiniz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de 3. sokulma maceramdan sonra oldukca korkuyorum :)

      Sil
  6. Resimler yine çok güzel.Hayırlı günler:)

    YanıtlaSil
  7. Laylaylom galiba sana göre gezmelerr ! haha çok anlamlı bır baslık olmus !sevgiler :*

    YanıtlaSil