Didar ve annemle
yaptığımız kısacık İtalya kaçamağını ne zamandır yazmak istiyordum, kısmet
bugüneymiş.
Bir haftasonu
kocaları evde bırakıp kız kıza düştük yollara. İlk durak olarak Didar'ın daha önce bir kaç yıl
yaşadığı Pisa’yı seçtik.
Arabayı şehir
içerisinde açık bir otoparka parkedip, tıngır mıngır Didar’ın peşinde Pisa sokaklarına daldık. Bir yandan sohbet edip bir yandan sokakları incelerken bir anda Pisa kulesi olanca yamukluğuyla eski binaların arasından
sıyrılıverdi.
Bu arada ben sürekli olarak o kuleyi ittirirkenki ünlü pozu ne taraftan vermem gerektiğini kestirmeye çalışıyordum.
Önce kulenin
yanındaki kiliseyi şöyle bir gezdik. Beni çok etkilemedi açıkçası, herhangi bir
kiliseden farkı yoktu.
Sonrasında şu
ünlü kule ittirmece fotoğraflarının çekildiği tarafa gittik.. O anki manzarayı
görmeniz lazımdı bir sürü insan elleri havada, kuleyi orasından burasından itme
pozu veriyor. Bir kaç denemeden sonra başarıya en yaklaştığım fotograf şuydu:
Bir de daha sonra çektiğimiz fotoğraflara bakarken şuna çok güldüm (Arkadaki çocuğa dikkat):
Bu misyonu
tamamlamanın hafifliğiyle Pisa gezimize devam ettik. Birbirine bitişik evleriyle sıcacık bir havaya bürünen tipik İtalyan
sokaklarını arşınladık. Bu evlere de dışardan bakması pek keyifli ama içinde
yaşamak öyle olmasa gerek diye düşünmekten kendimi alamadım.
Bir sokakta
karşılaştığım şu manzara bana hiç yabancı gelmedi J :
Sonra Didar bizi 1810 yılında kurulan devlet üniversitesine (Scuola Normale) götürdü. Bizim üniversitelere pek benzemiyor ne
dersiniz?
Bir şehri
hissetmek için sokaklarında başıboş
dolaşmak en iyi yoldur diyerek , yürümeye devam ettik ve tam güneş batarken
Arno nehrinin kıyısına vardık.
Arno çok cömertti, binbir rengi pırıl pırıl sularına
çalarak karşıladı bizi.
Manzaranın tadını çıkardıktan sonra, hava da kararınca
bir İtalya gününü olması gerektiği gibi sonlandırdık ve kendimizi Napoliten bir pizzacıya attık!
Ben roka ve kurutulmuş etli pizza söyledim fakat biraz hayalkırıklığına uğradım. Olsun, bir kusur pizza olsun!
Bende ,İtalyayı çok merak ediyorum.İnşallah gitmek bana da nasip olur :)Blogunuzu takibe aldım bana da beklerim İstanbuldaki farklı mekan ve lezzetlerle ilgili paylaşım yapıyorum .Sevgiler..
YanıtlaSilHoşgeldiniz! Umarım bir gün yolunuz düşer Pisa'ya. Hemen geliyorum blogunuza.
Sil