Mavi kelebekler ve ölüm çiçekleri

Mavi kelebekleri bilir misiniz? Ben Saraybosna'ya gitmeden önce bilmiyordum... Mavi kelebek mezarların üzerinde açan ölüm çiçekleriyle beslenen kelebek türüymüş.

1992-1995 yılları arasında yaşanan Bosna savaşında, Sırplar düzenledikleri toplu katliamlardan sonra, Boşnak cesetlerini kimse bulamasın diye hiç kimsenin bilmediği yerlerde derin mezarlara gömmüşler.

Savaş bittikten yıllar sonra Bosna devleti bu mezarların bulunması için bir komisyon kurmuş ve bu komisyondaki görevliler bazı bölgelerin jeolojik yapılarının değiştiğini, bu bölgelerde Mavi Kelebeklerin çoğaldığını farketmişler. Bu bölgelerde kazı çalışmaları yapıldığında 300 adet toplu mezar bulunmuş...Yani boşnakları ölülerine bu mavi kelebekler kavuşturmuş...

Bosna'da ölümü aklınıza getirmeden tek bir gün bile geçirmek mümkün değil. Neşe içinde yolda yürürken eski bir binanın üzerinde gördüğünüz mermi izleri, güneşli bir günde bir anda karşınıza çıkan içi 1992-1995 ölüm tarihli mezarlarla dolu olan mezarlıklar size yaşanan vahşeti, yiten canları sürekli olarak hatırlatıyor. Üstelik Saraybosna'lılar şehrin en büyük mezarlığını şehir merkezinin çok yakınına, şehrin en güzel tepesine kurmuşlar. Öyle ki: şehir, mezarlarda yatan şehitlerin ayakları altında...



O mezarların arasında dolanırken kendimi mezar taşlarına bakıp içinde yatanların kaç yaşında öldüklerini hesaplarken buldum. Neden böyle bir şey yaptım bilmiyorum. Her ölüm erken ölüm, her ölüm geride kalanlar için tarifi olmaz bir acı...


Bu amcaya da yürüyüş yaptığım bir gün mezarlığın hemen üstünde rastladım. İşin garibi benden bir kaç gün önce oraya giden bir arkadaşım da kendisine aynı yerde rastlamış. Sanırım amca hergün, bir eline kapanabilir sandalyesini bir eline köpeğinin tasmasını alıyor ve bu tepeye oturup şehri izliyor...Amcanın hikayesini, her gün oraya gelip şehirin ve mezarlığın manzarasına karşı ne düşündüğünü öğrenebilmeyi çok isterdim lakin ne yazık ki ne amca ingilizce biliyordu ne de ben boşnakça. Bildiği tek tük kelimelerle, köpeğini Küba'da bir sirkten aldığını anlattı ya da belki ben öyle anladım, kimbilir? Sonra da sustu. Konuşmak istemiyor, kendisiyle yalnız kalmak istiyor gibiydi. Bir fotografını çekip çekemeyeceğimi sordum, izin verdi.

Her birimiz bir romanız derler ya, hakikaten öyle... Ne romanlar çıkıyor karşımıza da daha kapağını açamadan kayıp gidiyor ellerimizin arasından.


8 yorum:

  1. Yorumun cok ilginc ve duygulu dünyanin heryeri zaten savas alani tasiyor benim is yerimde sirpli bir arkadas var keske savas olmasaydi bizler bölünmeseydik eski arkadaslari cok ariyorum dedi insanlari birbirine düsüren bu politikacilar yok mu asil onlari öldüresim geliyor mahvettiler dünyayi huzurumuz bozuyorlar,sevgilerimle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısın gügü'cüm her şey o deri koltuklarına oturup ölüm emri veren diktatörlerde, politikacılarda, iktidar sahiplerinde bitiyor...

      Sil
  2. ne ilginç ya.
    görmeli demek ki.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle, kesinlikle gormeli, sokaklarinda yurumeli deep. Hatta senin bir hikayen de Bosna sokaklarinda gecmeli...

      Sil
  3. Vay anassını.
    Mavi kelebekler filan.
    Burda da amanos geyik böceği arıyoruz biz. Bulsam 90bin'e satacam.
    Neyse neyse:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 90 bine satarsan bizi de görürsün artik :))

      Sil
    2. Sen salak mısın insanların ölünü dalga konusu yapıyorsun o eleştirdiğin deri koltuklarına oturup ahkam kesen adamlar dediğin adamlardan da betersin otur ve biraz empati yapmazsanda sus cahil insan

      Sil
  4. Mavi kelebeklerin hikayesi de buymuş demek ki.

    YanıtlaSil