Eğer bir ölmeden görülecek yerler listeniz varsa Montreux'daki bu şatoyu listenize mutlaka ekleyin!
Montreux şatosunun, kendi masalının içerisinde, kraliçesiyle kralına ev sahipliği yaparken bir anda zaman makinesine girip günümüze ışınlanmış gibi bir havası var. Fakat tarihine baktığımız zaman gerçeklerin çok karanlık ve acı verici olduğunu görüyoruz...
Leman gölünün kıyısına kurulan bu şatonun 11. yüzyılda yapıldığı düşünülüyor. Şato İsviçre'nin Vaud kantonunda yer alıyor ve bu kantonun 15. ve 17. yüzyıllarda en çok cadı avı ve infazı yapılan bölge olduğu biliniyor. Bu süre boyunca Vaud'da %60 ı kadın olmak üzere 2000'den fazla infaz gerçekleşmiş! Uzun lafın kısası şatonun odaları arasında dolanırken bundan yüzlerce yıl önce burada acı çeken zavallı ruhların çığlıklarını düşünmemek çok zor!
1530 yılında ünlü bir İsviçre vatanseveri olan François Bonivard'da tutsak alınmış ve 6 yıl boyunca şatonun zindanındaki bir kolona zincirli olarak yaşamış. Üstelik bu süre boyunca kendisini hep yerin altında sanmış. Oysaki zincirlendiği sütundan sadece bir kaç adım ileride, duvardaki pencerelerden dışarıya bakabilseymiş göreceği müthiş bir göl manzarası olacakmış... Manzara demişken şatonun bir çok penceresinden baktığınızda soluk kesen bir göl ve dağ manzarasıyla karşılaşıyorsunuz. İnsanların bu manzaraya bakarak ölümü beklediklerini düşündüğünüzde ise içiniz ürperiyor...
Şatonun içerisindeki odalardan birinde gölge oyunları vardı. Duvardan bazen elbisesini tutarak yürüyen bir prenses, bazen bir savaşçı geçiyor hatta bir şövalye bir diğerini kılıcıyla öldürüyordu. Bu gölgelerin şatonun eski duvarlarından süzülürken oldukça ilginç göründüklerini söylemeden geçemeyeceğim.
ve işte şatoda sobelediğimiz anlardan bazıları:
Duvarlarda dolaşan gölgeler:
Şatonun manzarası:
Hamiş: Bu ara kısa bir seyahatteyim (nerede olduğum süpriz olsun) ve internet erişimim çok kısıtlı. Bu yüzden çok sık paylaşımlarda bulunamıyorum. Yakında normal düzenime döneceğim :)
Cok etkilendim dogrusu ne yazik ki her yerde durum ayni iyiki gecmiste bizler yoktuk bazen düsünüyorum keske gecmiste neler olup bittigini görebilsek acaba nasil olurdu diye bunu düsünmedim degil yani sana bol bol eglenceler canim sevgilerimle♥
YanıtlaSilBir otoriteye bağlı olarak ya da bireysel işkenceler günümüzde hala dünyanın birçok yerinde devam ediyor ne yazık ki :(
SilSevgili Gügü ve Semazen,
Silİnsanoglu varoldugu muddetce hem bir irkne hem de baska turlere aci cektirmeye, zarar vermeye devam edecek. Sadece zaman gectikce daha "modern" yollarla yapacak bunu...
Çare yok o zaman, baykuşun rehberliğinde gidilecek:))
YanıtlaSil:) ah bir de ic acici bir hikayesi olsaydi...
SilBayılıyorum senın rehberlıgındekı gezılere:))
YanıtlaSilkeyıfle takıp ettıgım yazılardan
sevgılerımle
Cok tesekkurler Öykü'cüm, ben de senin yorumlarini okuyunca cok svindirik oluyorum :)
SilTürkiye'ye dönmeden göreyim diye google maps ten baktım 525 km var Paris'e. O kadar yakın değilmiş. Sizin gezi notlarınızla yetineceğiz artık :)
YanıtlaSilArtik baska bir zaman yolunuz duser umarim. Cunku gerckten gorulmesi gereken bir yer. Selamlar.
SilTarihi yerlere bayılıyorum :)Çok güzel yerler canım.Bende gitmek istiyorum :)
YanıtlaSilTarihi yerlerin geçmişten bize fısıldadıkları var...Umarım bir gün yolun düşer...
Sil